Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken büyülü bir aynanın içinde yaşayan mor bir kurbağa varmış; akıllımı akıllı sevimli mi sevimli bir kurbağacıkmış. Bu kurbağanın boyundan büyük hayalleri, yaşından büyük amaçları varmış. Ama ne var ki bu hayallerin gerçekleşmesi için bir ölümlünün bu büyülü aynayı öpmesi gerekliymiş: öyle eskiden duyduklarınız gibi bakire prenseslerin, taşa saplanmış kılıcı kurtaran adamlar ya da hormonal dengesi bozulduğu için saçları çok fazla uzayan kız da değil, sıradan her gün yolda gördüğünüz insanlardan birisinin.

Kimsenin aynayı öpmek bir yana yanına uğradığı bile yokmuş. İşte böyle yıllar yılları kovalamış. Derken bir gün sonsuz bir umutsuzluğa kapılan minik kurbağa son çare olarak ne olursa olsun diyerek aynayı kendi öpmüş ve “Pooff” bir anda büyülü aynadan kurtulup özgürlüğüne kavuşmuş. Sevinçle oradan oraya zıplayarak herkese yaşadıklarını ve hayallerini anlatmaya başlamış, tam o sırada yoldan geçen yaşlı adam ise gülerek ona demiş ki:

- “Aynaya her baktığında yalnızca sen kurbağa görüyordun; aslında aynanın içinde bile değildin sadece düşünce kalıpların aynanın içindeydi. Hayallerinin ve hayat amacının önündeki tek engel sen olabilir misin?”

Hatırlar mısınız? Küçüklük hayallerinizde asker, pilot ya da doktor olmak vardı ya da dünyayı dolaşmak ya da kurtarmak, Everest’in tepesine kendi resminizin olduğu flamayı dikmek vardı ya hatırlayın.

O büyük hayalleri olan adam nerede şimdi? Yoksa klişe olarak o da mı çarkın dişlileri arasında kayboldu? Çark mı oldu? Yoksa vida mı? Ya da sizin yaptığınız gibi yağ olup yüzeye mi çıktı?Galiba nur topu gibi bir bahaneniz daha oldu.

Hayatının kontrolü kimde?

Hayat yolculuğunuzda şoför mü olmak istersiniz? Yoksa yolcu mu? Başkalarının çizdiği statükonun kalıplarıyla hayatınızı konfeksiyon mu yaşamak ya da sadece size özel ve sizin seçimlerinizle butik terzi işiyle mi yaşamak özgürce?

Artık karar vermek gerekiyor!

Yolları çatallanan hayat bahçesinde arzuladığınız hedeflerinizden uzaklaşmadan yürümek hem de mutlu ve dengeli…

Gerçekten, SİZ hayatınızın nasıl olmasını istiyorsunuz?