Mentorluk sistemi ilk uygulamaya geçildiğinde, şirketlerin kendi içinde kurum kültürü, bilgi, liderlik ve tecrübelerini yeni nesil yönetici adaylarına aktarım yöntemi idi. Mentorluk sistemi, şirket içinde liderlik potansiyeli yüksek ve gelecekte şirkette kritik noktalarda görev alma ihtimali yüksek çalışanlar ile şirketin mevcut üst düzey yöneticileri arasında kurulan formal ilişkiye dayanmaktaydı.
Pek çok şirkette mentorluk projeleri stratejik planlama, yeterli hazırlık ve destek sağlanmadan uygulamaya geçildiği için hayal kırıklığı ile sonuçlanmaktadır. Ayrıca ego çatışmaları ve kariyer-gelecek korkusu da cabası.
Ancak, yıllar içerisinde bu sistem terk edilerek dışarıdan daha objektif ve kurum içi çıkar beklentisinde olmayan profesyonellere devir edilmiştir.
Mentorluk bilgisini, tecrübesini, aklını paylaşmaya hazır bir bireyin, bu değişimi dileyen bir başka bireyle arasındaki destekleyici ilişkiyi temsil eder.
"Bir mentor olarak; halen mensubu bulunduğum ve içinde en alttan en yukarıya kadar görev aldığım, uluslararası ortaklı aile şirketi kurum kültürü ile büyüdüm. Hem şirketimizin iş kolu hem de tasarım sevdam beni mesleğim olan mimarlığa yöneltti. Aldığım üniversite eğitimi ve kişisel gelişimime verdiğim önem neticesinde hem yapısal hem de kurgusal gelecek tasarımı yapmak konusunda ileri adımlar attım. Farkındalığımın artması ve bireysel gelişim yolculuğumun sürekliliği sonucunda profesyonel yaşam koçluğunun yanında mentor olarak da hizmet vermeye başladım."